Yaz yolculuğunu tatilin bir parçası yapın!
Okullar kapandı ve tatil sezonu 'resmen' başlamış oldu. Özellikle büyük
şehirlerde yaşayanların önemli bir kısmı aile büyüklerinin yanına, tatil
bölgelerine doğru yola çıktı ya da çıkma planları yapıyor.Türkiye'de her ne
kadar son yıllarda uçak kullanımı artmış olsa da yaz seyahatlerinin büyük bir
kısmı karayolu üzerinden gerçekleşiyor. Yine pek çoğumuz otomobillerle tatile
çıkmayı tercih ediyoruz. Durum böyle olunca şehirlerarası yollar kışın olduğundan
daha kalabalık hale geliyor. Tatilin başladığı ilk günlerde peşpeşe gelen
ölümlü trafik kazası haberleri ise herkesi üzüyor. Türkiye her yıl teröre
kurban verir gibi 4-5 bin insanı karayollarındaki kazalarda kaybediyor, aileler
dağılıyor, çocuklar anne-babasız kalıyor.
Durum gerçekten içler acısı; üstelik son 6-7 yılda Türkiye'nin en yoğun bölgelerini kapsama altına alan duble yollar özellikle hatalı sollamaya dayalı kaza sayısını ciddi oranda azaltmasına rağmen. Fizikî şartların daha zor olduğu kış aylarına göre yaz aylarında gerçekleşen ölümlü kaza sayısında artış var. Bunun dikkatle izlenmesi gereken bir konu olduğunu belirten uzman psikolojik danışman Mehmet Dinç, kazalarda tespit edilen sürücü hatalarının yol ve araç kusurlarının çok üzerinde olduğunu söyledi. Trafik kazalarında en çok sürücü psikolojisinin etkili olduğunu söyleyen Dinç, yaz kazalarındaki psikolojik sorunları ve çözüm önerilerini sıralıyor.
TATİLİ HASTANEDE GEÇİRMEK İSTEMİYORSANIZ
BUNLARA KULAK VERİN
Huzursuzluk
Yola çıkarken insan yol arkadaşlarıyla çeşitli sebeplerle, örneğin 'geç kaldın, acele etmedin' diye kavga ediyor; yola negatif çıkılmış oluyor. Bir an önce tatile başlama isteği, sadece tatile gidilince dinlenileceği düşüncesi ağır basıyor. Yol tadı daha baştan kaçıyor ve gerginlikle yola çıkılıyor. Çözümü ise, daha opsiyonlu bir yolculuk planı yapmaktan geçiyor.
Sabırsızlık
Pozitif ya da negatif psikolojiyle yola çıkılıyor. Ancak bir an önce hedefe yani baba evi, otel, tatil köyü vs.'ye varmak isteniyor. Oysa yol zaman alıyor. Aslında yol da bir tatil olabilir. Üstelik şehir hayatında bir arada kalamayan aile araç içinde uzun süre birlikte ortak bir şeyler dinleyip konuşma imkanı yakalıyor. Yol boyunca birçok noktada ilginç şeyler görme, mola verme şansı var. Evden çıkıldığı anda tatili başlatmak mümkün. Yol üzerinde geçen zamanı yol kültürü olarak değerlendirmek gerekiyor. Aksi takdirde sürücü bir an önce varayım dediği zaman kuralları çiğnemeye başlıyor.
Bilgisizlik
Yola çıkarken güzergah planı yapılmıyor. Nasıl olsa bulurum düşüncesi hakim oluyor. Olmadık bir noktada son anda fark edilen bir tabela kazaya neden olabiliyor. Kendisi kaza yapıyor canı gidiyor, ailesi çocukları tehlikeye giriyor, başka insanların canını tehlikeye atıyor. Mutlak surette bilgi sahibi olmalı, hangi yoldan gidileceğini planlamalı. Özellikle gece yolculuğu yapılıyorsa güzergahı mutlaka bir harita üzerinden görmekte fayda var. Üstelik artık navigasyon sistemleri ile anlık olarak yolu takip etmek bile söz konusu.
İhtiyatsızlık
Kendine, araca aşırı güven duyup nasıl olsa geçerim düşüncesi kazalarda rol oynayan etkenler arasında. Oysa aynı sürücü başkasını o hareketi yaparken görse tasvip etmiyor. Kendisi olunca riskler alabiliyor, bu durumda aşırı güven hata yaptırıyor. Başkasına olur, bize olmaz düşüncesi, aşırı iyimserlik, ne kadar hızlı ve kuralsız gidersek o kadar iyiyiz gibi düşünceler tehlike doğuruyor. Oysa en iyi sürücü varılacak yere en sağlıklı olarak götürendir.
Tedbirsizlik
Yola çıkmadan araç için gereken tedbirleri alırken beden olarak, zihin olarak da hazır olmak gerekiyor. Tatile çıkacak bir sürücü sabah işe gidiyor, akşam eve dönüyor, tatilden gün kazanmak adına akşam tatil yoluna çıkıyor. Gerçek bir tehlike! Oysa güzelce dinlense, gün aydınlığında yola çıksa, molalar verip yola devam etse sonucu telafi edilemeyen kazalara uğramamış olur. Tatil keyif olmaktan çıkıp zehir haline gelebiliyor.
Sıcak psikolojisi
Yaz sıcakları
insanın sabırsızlığını bir kat daha artırıyor. Çünkü sürücü normalde bir saatte
yorulacaksa, bu yarım saate iniyor. Zaten yorgunsa sıcaklarla uykusuzluğu
artıyor. Dikkat dağılıyor, konsantrasyon azalıyor. Sıcak-karlı-buzlu hava gibi
sürücü psikolojisi açısından tehlike anlamına geliyor. Yolda elini yüzünü
yıkaması insanı çok rahatlatır. Sürekli klimayla değil arada gerçek temiz
havayla temas edilmesi önemli. Kısa süreli de olsa mutlaka mola vermek
gerekiyor. Bu konuda sürücünün kendi saatini dinlemesi lazım; dikkati
dağıldığında başı ağrıdığında durmalı. Bir elli km daha gideyim demek sonra
kullanacağı tüm enerjiyi yok ediyor. Gündüzün çok sıcağında yorulma süresi
değişiyor, akşam değişiyor. İki saatte bir mola verelim gibi bir şartlanma asla
olmamalı.
Otomobile aşırı güven
Son yıllarda teknoloji arttı ve araçların çok iyi olduğu kanaati hakim hale gelmeye başladı. İşte motorlar güçlendi, frenler artık daha kısa sürede tutuyor vs. Nihayetinde bu teknolojiler kazaları azaltmayı sağlıyor ama kaza oluşumunu önlemiyor. Bu psikoloji ile araçların hızını algılamak da zorlaştığından daha ölümcül kazalara yol açılabiliyor.
Kazalarda sürücü psikolojisi etkili
Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre yılın ilk 5 ayında gerçekleşen 100
binin üzerindeki kazada 866 kişi hayatını kaybederken sürücü kusuru yüzde 90
civarında ortaya çıkıyor. Yaz aylarında sürücü kusurları yüzde 95'lere
ulaşıyor. Psikolog Mehmet Dinç, sürücü psikolojisinin ciddi olarak ele alınması
gerektiğini dile getiriyor.
Tatil
yolculuğunu zevkli hale getirin
Tatil dönüşü tatil mi yaptım işkence mi çektim türünden sorular kafanızın
etrafında uçuşuyorsa bir yerlerde yanlış yaptınız demektir.Bir
düşünün...Otomobille tatile çıkmayı seviyorsanız, valizinize bazı tavsiyeleri
koymayı da unutmayın....
Tatil yolunda genellikle otomobilin içi kalabalık olur; onların rahatı, huzuru kaçırıldığında ise fatura 'stres' olarak sürücüye çıkar. Bu yüzden uykunuzu almış, yorgunluğunuzu atmış, sakin bir sürüşe hazır olarak direksiyona geçin.
Yolda karşılaşabileceğiniz 'yoğun trafik, bozuk yol, radar kontrolü, traktör ya da ineğin yola çıkması' gibi durumlara hazırıklı olun.
Tatil yolunda en çok yapmak zorunda kalacağınız 'sollama'ları stresle ve aniden değil sakinlikle gerçekleştirin. Sollayacağınız araçla önünüzde mesafe olması, karşıdan geleni görmek açısından daha iyidir.
Sollamaya vites küçülterek geçmenin ani hızlanma açısından faydası vardır; gece yolda ışıksız duran kamyon vs.'yi dikkate alarak mutlaka yol levhalarına göre sollamayı tercih edin.
Uzun yolda hemen önünüzdeki araca değil daha uzağa bakarak yol alın; bu hem daha sakin olmanızı hem de kolay karar vermenizi sağlar.
Hızlı gidip zaman kazanayım derdine düşerseniz, radara yakalandığınızda kaybettiğiniz süre hızdan kazandığınızdan daha az olmayacaktır.
Yolda mola vermeyi gerekçeniz ne olursa olsun ihmal etmeyin. Mola vermek için 3-4 saatte bir 15-20 dakika yeterli bir süredir. Zihnin tekrar yola odaklanmasını sağlar. Yolda yemek sonrası dikkatinizi yoğunlaştırmanız zor olabilir. Mola verdiğiniz yerlerin güvenli olmasına dikkat edin.
Gece karanlık bölgelerden ya da köy içinden geçerken 'emin' olmadan hızlanmayın. Mıcırlı yollarda sert fren ya da ani dönüş yapmayın.
Farlarınızı yola çıkmadan kontrol edin; yeterince aydınlatıyor olduğundan veya açısının bozuk olmadığından emin olun. Yol boyunca sık sık kısa uzun far yapın.
Yaz yolculuklarında otomobil içindekilerin en fazla tartıştığı konulardan biri olan klima (varsa kıymetini bilin) en düşük ayarda sürekli çalışırsa hem yakıt tüketimi hem de sağlıklı serinleme açısından verimli olur.
Otomobilin yakıt tüketimini minimumda tutmak istiyorsanız, hızınızı 120'den yukarı çok fazla çıkarmamalı, lastik havasını kontrol etmeli ve gereksiz yükleri almamalısınız.